Davutoğlu’nun Bahçeli’ye Kürtçe ‘Serok Ahmet’ yanıtı: Ser sera ser Çava
Saadet Partisi ve Gelecek Partisi TBMM’de ortak grup toplantısı düzenliyor.
‘SEÇİMLERE KAZANMAK İÇİN GİRİYORUZ’
Saadet Partisi adına açıklama yapan Grup Başkanvekili Av. Bülent Kaya’nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Bu seçimlere kazanmak ya da kaybetmek için değil, kazanmak için giriyoruz. 31 Mart akşamı sandıklar açıldığında Saadet ve Gelecek Partilerin logoları haritada çok yer kaplayacak.”
DAVUTOĞLU: İLÇE VALİSİ CEZA MAKAMI DEĞİLDİR
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Diyelim ki imam şehitlerimizle ilgili 2 paragrafı unuttu, bilerek ya da yanlışlıkla okumadı. Bir kaymakamın yapması gereken bunu not edip idari soruşturmayla gereğini yapmaktır. Kaymakam ya da kaymakam. ceza mercii değildir. ceza mercii mahkemedir. herkes ceza vermeye başlarsa toplumda hukuk kalmaz. daha sonra kaymakam ve memur sen’e destek veren diğer kaymakamlar da açıklama yaptı. devlet bürokratı değil birliktir, kaymakamlar devleti tek tek temsil eder.Devlet bürokratı devlet adına konuşur.Siyasi iktidar gerçekten iktidarsa önce hükümet konuşur, sonra onun temsilcileri konuşur.İmamın tek kimliği vardır, İslam. Kaymakam, devletin tek kimliği var.
Bunları söylediğimiz için itirazlarıma sert eleştiriler yöneltildi. Vaaz sırasında bağıramazsınız.
‘ODANIZIN SAATİ 17.25’E AYARLANMIŞTI’
Bahçeli doğrudan bana isim verdi ve beni ‘ikiyüzlü’ olmakla suçladı. Özellikle dini kavramları kullanırken yol kalpten dile gidiyorsa 50 filtrenin olması gerekir. Edepli bir şekilde size hitap etmek istiyorum. Kovaladığınız başbakanlık koltuğunu bıraktık.
Hadi soralım; Koalisyon görüşmelerine gittiğimizde odanızdaki saat 17.25 olarak belirlenmişti. 2015 yılında önce masaya koyduğunuz yolsuzluk sorunlarının çözülmesi gerektiğini, sonra hükümet kuralım demiştiniz. O günden bugüne ne oldu Sayın Bahçeli? Eğer olduğun gibi görüneceksen, büyük konseyi yönet. Göründüğünüz gibi olacaksanız, bir daha yolsuzluk kelimesini ağzınıza almayın.
‘SEROK AHMET’ CEVAP
Bana Serok Ahmet, bu topraklarda her dil sevilir diyerek hitap etti. Ne zaman Serok Ahmet diye çağırılsam Kürtçe söylüyorum, burada yabancı dil değil, Sersera Sevçeva diyorum, aferin diyorum. Ama ben göçebe kabilelerde doğmuş bir göçebe olan Ahmet’im.
ANKARA’DAN VAAZ NEDEN GÖNDERİLİYOR?
İmamlarımıza güveniyor muyuz? Merkezi vaaz neden Ankara’dan gönderiliyor? Neden Türkiye’nin her yerinde Milli Güvenlik Kurulu beyannamesi gibi okunuyor?
Detaylar geliyor…